23 Aralık 2021, 07:35 - Anasayfa | Yazarlar Haberi yazdır
Başlık okunduğunda akla ilk gelen çocuğun fiziksel açlığı olabilir fakat, bu hafta bahsetmek istediğim konu duygusal olarak bağ kurulamadığında oluşan açlık...
Etik olmadığı için yıllarca tartışma konusu olan Psikolog Harry Harlow’un “Maymunlar Deneyi”nde çocuğun anne ile oluşturduğu bağın nasıl şekillendiği ve bu bağdaki temel nedenler araştırılmıştır. Doğar doğmaz annelerinden ayrılan yavru maymunlar ile tellerle oluşturulmuş iki farklı yapay anne düzeneğini kullanmıştır.
Bu düzeneklerden biri anne maymun görünümünde sadece tel ve biberonla, diğeri telin üzerine kaplanan yumuşak bir kumaşla oluşturulmuştur. Yavru maymunlar acıktıklarında telden oluşan biberonlu yapay anneden beslenmelerine rağmen, yumuşak kumaş kaplı anneye eğilimli davranmışlardır.
Böylelikle beslenme gibi önemli fiziksel ihtiyaçları giderilse de, çocukların güvenli bağ kurması ve duygusal olarak doyumlanması açısından yakın temasın önemi ortaya çıkmıştır.
Deneyin sonraki aşamalarında Harlow, bu maymunların yetişkinlik döneminde yakın ilişkileri reddettiğini, bebeği olan bazı maymunların yavrusunu öldürdüğünü ya da bebeğiyle yeterli düzeyde ilgilenmeyerek ölüme terk ettiğini gözlemlemiştir.
Buna benzer bir vaka örneğini “Köpek Gibi Büyütülmüş Çocuk” kitabında Psikiyatr olan Dr. Bruce D. Perry de ele almıştır. Kitabın “Ten Açlığı” adlı bölümde anne Virginia ve beslenme problemi yaşayan 4 yaşındaki kızı Laura konu edinmiştir. Virginia, koruyucu aile sistemiyle büyümüş ve sürekli aile değiştirdiği için çocuğuyla nasıl yakın temas kurması gerektiğini bilmeyen bir annedir. Bu yüzden Virginia, Laura’nın birçok fiziksel ihtiyacını karşılasa da, duygusal olarak aynı şeyden söz etmek mümkün değildir. Bedensel ihtiyacının üstünde kaloriyle beslenmesine rağmen Laura’nın gelişimi normal düzeyde seyretmemiştir.
Ta ki Virginia’nın başka bir koruyucu anneden, çocuğuna nasıl yaklaşması gerektiğini öğrenene dek... Annesinin yaklaşım tarzının değişmesi ile birlikte bir ay sonra Laura dört buçuk kilo alır ve beslenme problemi ortadan kalkarak gelişimi normal seyrine döner.
Yapılan müdahaleyle hayatları değişse de ileriki yıllarda, anne Virginia ile kızı Laura’nın erken çocukluk dönemlerinde yaşadığı travmaların izlerinin devam ettiği; ayrıca, sosyal etkileşimlerinin gözlemlendiğinde doğal olmadığının sezinlenebilir düzeyde olduğu ifade edilmektedir.
Bu iki örnekten de anlaşılacağı üzere çocuğun ihtiyacının sadece fiziksel olduğunu düşünmek ebeveynin düşeceği en büyük yanılgıdır. Mükemmel ebeveynlik, çocukla kurulacak olan o “Muhteşem Bağ” ile mümkün hale gelmektedir. Bu bağ da sevgi ile yakın temas kurularak oluşturulmaktadır. Aksi takdirde çocuk, duygusal açlığının vermiş olduğu kaygıyı farklı şekillerde yatıştırmaya çalışacaktır. Bu da farklı problemleri beraberinde getirecektir ki, hiçbir ebeveyn bunu istemez.
O HALDE,
ŞİMDİ HER NE YAPIYORSANIZ BIRAKIN VE ÇOCUĞUNUZA SIMSIKI SARILIN. O “MUHTEŞEM BAĞ”I KURMAK YA DA PEKİŞTİRMEK İÇİN ÇOK GÜZEL BİR BAŞLANGIÇ OLMAZ MI SİZCE DE?


Yazara ait diğer köşe yazıları
EN ÇOK TIKLANANLAR
-
TOGÜ Hastanesi Mayıs ayında 56 bin kişiye sağlık hizmeti verdi
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Hastanesi'nde 1-31 Mayıs 2023 tarihler...
-
Tokat'ta 4-6 yaş Kur'an kursu mezuniyet töreni yapıldı
Karşıyaka Mehmet Emin Saraç Konferans Salonu'nda Şehitler Camii 4-6 yaş...
-
Tokat Müftülüğü'nden vekâletle kurban organizasyonu
Tokat İl Müftülüğü tarafından '2023 Yılı Vekalet Yoluyla Kurban Kesim O...
-
Jandarma ve çocuklar fidan dikti, çocuklar mutlu oldu
Tokat'ta Çevre Günü etkinlikleri çerçevesinde Jandarma personelleri öğr...
-
Kıbrıs Gazisi Muzaffer Şahin Erbaa'da son yolculuğuna uğurlandı
Erbaalı Kıbrıs Gazisi Muzaffer Şahin vefat etti.
YAZARLAR
-
Hüseyin Karahan
TÜMDENGELİM TÜMEVARIM
-
Hüseyin ALPAY
TOKAT'A DEĞER KATANLAR: ÖMER FARUK ALTUNTAŞ
-
M. Halil PAZARLI
BENİM ADIM BY KEMAL
-
Aslı Gülhan BEK
TOKAT'A GELİRSENİZ...
-
Hülya BALTACI
DAHA ÇOCUK, ANLAMAZ Kİ!
-
Ebru ALPAY
İNSAN NE ZAMAN ÖLÜR?..
-
HÜSEYİN YAYLICI
DOSTUM ALİ MENEKŞE'YE DAİR...
-
Cemal İNCESOYLUER
AFETLE MÜCADELE EDERİZ DE YA DEZENFORMASYON?