Büyüme hormonlarının uykuda salgılanması nedeniyle, düzenli ve yeterli uykunun çocukların psikolojik ve biyolojik gelişiminde büyük etkisi vardır.
Yeterli ve düzenli uyuyamayan çocuklarda odaklanma, konsantre olmada güçlük, unutkanlık, yorgunluk ve halsizlik gibi durumlar ortaya çıkmakta; bu da gündelik yaşamlarını olumsuz olarak etkilemektedir.
Uykuya duyulan ihtiyaç çocuğa ve yaşa göre değişiklik gösterebilir. Uyku saatleri ortalama olarak ilk 2 yaşta 14-16 saat aralığında, 3-5 yaşlarında 11-13 saat aralığında, 6-10 yaşlarında 10-12 saat aralığında olmalıdır.
Uyku düzeni ilk olarak 4-5 aylıkken aynı saatte ve aynı yerde uyutularak oluşturulabilir. İlk doğduğundan itibaren sıklıkla uyanan bebeğin uykusunun, 1 yaşının sonuna doğru aralıksız olması beklenmektedir. Eğer uyanmalar devam ediyorsa, ebeveynin her uyandığında uyguladığı müdahalenin uyandırıcı etkide olup olmadığı sorgulanabilir.
6 aydan sonra oyun, beslenme gibi çoğu aktivite gündüze çekilerek çocukta zaman algısı oluşturulmalıdır. Zaman algısının oluşması, uyku alışkanlığı edinmede zorlanılmaması açısından önemlidir.
Yatağa gitmeden tuvalete gitme, diş fırçalama, süt içme gibi belli rutinlerin olması da, uyku alışkanlığının kazandırılmasında etkili bir role sahiptir. Aynı zamanda ebeveynlerin kararlı ve tutarlı olması, çocuğun uyku saatini esnetme çabalarına olumlu yanıt vermemesi uykunun düzensiz bir hal almasının önüne geçecektir.
Eğer çocuk uykuya dalmakta zorlanıyor veya uykuyu reddediyorsa, altında yatan sebepler iyi gözlemlenmelidir.
Öncelikle çocuğun bedensel ya da psikolojik ihtiyacı olup olmadığı kontrol edilmelidir. Aç olması, uyuduğu odanın gereğinden fazla sıcak ya da soğuk olması, çocuğun uykuya dalmada zorlanmasına neden olabilir. Yine anne–babasıyla yeterli vakit geçirmediğini düşünen çocuk, onlarla daha fazla vakit geçirmek istediği için uykuyu reddedebilir.
Ayrıca anne-babanın baskıcı tutumuna karşı, kendi özerkliğini korumak ve kontrolün kendisinde olduğunu göstermek için de uykuya direniyor olabilir. Uyumadan önce iki seçenek arasında tercih yaptırmak, karar verme hakkını kullandığını ve uyumamak gibi bir seçeneğinin olmadığını anlamasını sağlayacaktır. “Kırmızı pijamanı mı, mavi pijamanı mı giymek istersin?” gibi...
Çocuğun uykuya direnmesinin bir başka nedeni, gece ve karanlık korkusu olabilir. Özellikle hayal gücünün de etkisiyle korkunç senaryolar üreten çocuk, uyumaktan kaçınabilir. Oda hafif ışıklandırılarak, sevdiği bir oyuncakla uyuması sağlanabilir ve uykusunu bölmeden sık sık odasında ziyaret ederek çocuğun kaygısı giderilebilir.
Aksi halde uyku düzenli bir alışkanlıktan çok bir problem olarak ortaya çıkabilir ve bu gibi durumlarda mutlaka bir uzmandan yardım alınmalıdır.